calafatear Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
su sızdırmazlığı yapmak
común
🏴 O barco foi calafateado antes de zarpar.
🇹🇷 Gemi, kalkmadan önce su sızdırmazlığı yapıldı.
🏴 Precisamos calafatear a ponteiro da embarcación.
🇹🇷 Gemi güvertesinin sızdırmazlığını sağlamamız gerekiyor.
|
técnico | |
|
ahşap veya yapı tamiri yapmak
común
🏴 O calafateou a porta que estaba a piquearse.
🇹🇷 O, bozuk kapıyı tamir etti.
🏴 Temos que calafatear a cerca para evitar que a auga entre.
🇹🇷 Su girmesini önlemek için çitleri tamir etmeliyiz.
|
uso cotidiano | |
|
bir şeyi düzgün veya sağlam hale getirmek
raro
🏴 O escritor calafateou a súa narrativa con detalles precisos.
🇹🇷 Yazar, anlatımını detaylarla güçlendirdi.
🏴 O artista calafateou a súa obra con precisión e paciência.
🇹🇷 Sanatçı, eserini dikkatli ve sabırlı bir şekilde tamamladı.
|
literario |