exprimir Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
sıkmak
común
🇪🇸 Hay que exprimir la fruta para hacer jugo.
🇹🇷 Meyveyi suyu yapmak için sıkmalıyız.
🇪🇸 No olvides exprimir el exceso de agua.
🇹🇷 Fazla suyu sıkmayı unutma.
|
uso cotidiano | |
|
sıkıştırmak
formal
🇪🇸 El técnico exprimir los cables para asegurarse de que no haya conexiones sueltas.
🇹🇷 Teknikçi, gevşek bağlantı olmadığından emin olmak için kabloları sıkıştırdı.
🇪🇸 Es importante exprimir el aire del neumático antes de montar la rueda.
🇹🇷 Lastiği takmadan önce havasını sıkıştırmak önemlidir.
|
técnico | |
|
zorlamak
informal
🇪🇸 No intentes exprimirla para que diga la verdad.
🇹🇷 Onun doğruyu söylemesi için zorlamaya çalışma.
🇪🇸 El jefe quiere exprimir al equipo para terminar el proyecto a tiempo.
🇹🇷 Patron, ekibi zorlayarak projeyi zamanında tamamlamak istiyor.
|
coloquial | |
|
sıkıp çıkarmak
raro
🇪🇸 El poeta exprimir sus emociones en cada verso.
🇹🇷 Şair, duygularını her dizgede sıkıp çıkardı.
🇪🇸 En su obra, el autor exprimir la esencia de la vida.
🇹🇷 Yazar, eserinde hayatın özünü sıkıp çıkardı.
|
literario |