limitar Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
sınırlamak
común
🏴 L'imamitar la quantitat de diners que pots gastar
🇹🇷 Harcamayabileceğin para miktarını sınırlamak
🏴 Les regulacions limiten l'ús de determinats productes
🇹🇷 Düzenlemeler belirli ürünlerin kullanımını sınırlandırıyor
|
formal | |
|
kısıtlamak
común
🏴 El professor va limitar el temps per a les preguntes
🇹🇷 Öğretmen sorular için zamanı kısıtladı
🏴 La seva llibertat va ser limitada per les regles
🇹🇷 Özgürlüğü kurallar tarafından kısıtlandı
|
uso cotidiano | |
|
kontrol etmek
formal
🏴 Els sistemes permeten limitar l'accés a determinades dades
🇹🇷 Sistemler belirli verilere erişimi kontrol etmeye imkan tanır
🏴 És necessari limitar l'ús d'aquests recursos per evitar saturació
🇹🇷 Bu kaynakların kullanımını sınırlamak gerekiyor, aşırı kullanımı önlemek için
|
técnico | |
|
kısıtlı
raro
🏴 La seva llibertat era limitadíssima
🇹🇷 Özgürlüğü çok sınırlıydı
🏴 Els recursos són limitats en aquesta regió
🇹🇷 Bu bölgede kaynaklar sınırlı
|
literario |