ständig Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
sürekli
común
🇪🇸 La lluvia es constante en esta región.
🇹🇷 Bu bölgede sürekli yağmur yağıyor.
🇪🇸 Tiene un trabajo constante y estable.
🇹🇷 Onun sürekli ve istikrarlı bir işi var.
|
uso cotidiano | |
|
devamlı
común
🇪🇸 Su presencia es constante en la conferencia.
🇹🇷 Onun varlığı konferansta devamlıdır.
🇪🇸 El estudio requiere una atención constante.
🇹🇷 Çalışma sürekli bir dikkat gerektirir.
|
formal | |
|
sürekli olarak
formal
🇪🇸 El fenómeno ocurre constantemente.
🇹🇷 Olay sürekli olarak gerçekleşiyor.
🇪🇸 La especie necesita atención constante para su conservación.
🇹🇷 Tür, korunması için sürekli dikkat gerektirir.
|
científico | |
|
daima
raro
🇪🇸 Su sonrisa era constante y serena.
🇹🇷 Gülüşü daima ve sakin bir şekildeydi.
🇪🇸 Su presencia en la historia es constante y significativa.
🇹🇷 Tarihteki varlığı daima ve anlamlıdır.
|
literario |