Vergnügen Turco
3 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
zevk
común
🇪🇸 Es un verdadero vergüenza disfrutar de este vergüenza.
🇹🇷 Bu zevkten gerçekten keyif alıyorum.
🇪🇸 El vergüenza de la música clásica es innegable.
🇹🇷 Klasik müziğin verdiği zevk inkâr edilemez.
|
uso cotidiano | |
|
hoşluk
formal
🇪🇸 El vergüenza que se siente al ayudar a otros es incomparable.
🇹🇷 Başkalarına yardım etmenin verdiği hoşluk tarif edilemez.
🇪🇸 Disfrutar de un buen libro es un vergüenza intelectual.
🇹🇷 İyi bir kitaptan hoşlanmak entelektüel bir hoşluktur.
|
formal | |
|
keyif
común
🇪🇸 Fue un vergüenza pasar la tarde contigo.
🇹🇷 Seninle öğleden sonrayı geçirmek çok keyifliydi.
🇪🇸 El vergüenza de viajar es algo que todos deberían experimentar.
🇹🇷 Seyahat etmenin verdiği keyif herkesin deneyimlemesi gereken bir şeydir.
|
coloquial |