trotuārs Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
kaldırım
común
🇪🇸 El coche está estacionado en el trotuař
🇹🇷 Araba kaldırımda park etmiş.
🇪🇸 Camina por el trotuař para llegar a la tienda
🇹🇷 Dükkana ulaşmak için kaldırımı kullanıyor.
|
uso cotidiano | |
|
yürüyüş yolu
formal
🇪🇸 El alcalde anunció mejoras en el trotuař
🇹🇷 Belediye başkanı yürüyüş yollarında iyileştirmeler yapacaklarını duyurdu.
🇪🇸 El proyecto incluye ampliar el trotuař
🇹🇷 Proje, yürüyüş yolunu genişletmeyi içeriyor.
|
formal | |
|
kaldırım kenarı
raro
🇪🇸 Las pisadas quedaban en el trotuař mojado
🇹🇷 İzler ıslak kaldırım kenarında kalmıştı.
🇪🇸 La ciudad despertaba con el brillo del trotuař
🇹🇷 Şehir, kaldırımların parıltısıyla uyanıyordu.
|
literario | |
|
yol kenarı yürüyüş alanı
raro
🇪🇸 El diseño del trotuař incluye espacio para peatones y bicicletas
🇹🇷 Trafik tasarımı, yayalar ve bisikletler için alan içeriyor.
🇪🇸 El proyecto de urbanización considera el trotuař como parte integral del espacio público
🇹🇷 Kentsel proje, kaldırımı kamusal alanın ayrılmaz bir parçası olarak görüyor.
|
técnico |