frontière Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
sınır
común
🇪🇸 La frontera entre los dos países es muy estrecha.
🇹🇷 İki ülke arasındaki sınır çok dardır.
🇪🇸 Cruzar la frontera fue sencillo.
🇹🇷 Sınırı geçmek kolaydı.
|
lengua estándar | |
|
sınır bölgesi
formal
🇪🇸 Las comunidades en la frontera trabajan juntas.
🇹🇷 Sınır bölgesindeki topluluklar birlikte çalışıyorlar.
🇪🇸 Las políticas en la frontera afectan a ambas partes.
🇹🇷 Sınır bölgesindeki politikalar her iki tarafı da etkiliyor.
|
formal | |
|
sınır çizgisi
raro
🇪🇸 El mapa muestra la frontera y la línea fronteriza.
🇹🇷 Harita sınır ve sınır çizgisini gösteriyor.
🇪🇸 La frontera se marca claramente en los tratados.
🇹🇷 Sınır, antlaşmalarda net bir şekilde işaretlenmiştir.
|
técnico |