одура́чить Turco
0 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
común
🇪🇸 No me oduró con esa historia
🇹🇷 O hikâyesiyle beni kandırmadı
🇪🇸 Intentó odurirme para que le creyera
🇹🇷 Bana inanmanı sağlamak için beni kandırmaya çalıştı
|
coloquial | |
|
común
🇪🇸 Quieres odurirme para que no descubran la verdad
🇹🇷 Gerçeği ortaya çıkarmamam için beni aldatmak istiyorsun
🇪🇸 No oduró con malas intenciones, solo fue un error
🇹🇷 Kötü niyetle odurmadı, sadece bir hata yaptı
|
uso cotidiano | |
|
raro
🇪🇸 El jugador odurió en el juego para ganar
🇹🇷 Oyuncu kazanmak için oyunda hile yaptı
🇪🇸 No odurió en los exámenes, fue justo
🇹🇷 Sınavlarda hile yapmadı, adildi
|
formal | |
|
raro
🇪🇸 Se le acusó de odurir en la competencia
🇹🇷 Yarışmada sahtekârlık yapmakla suçlandı
🇪🇸 No odurió en el contrato, todo fue transparente
🇹🇷 Sözleşmede sahtekârlık yapmadı, her şey şeffaftı
|
legal |